DEPREM KAPIDA, SEÇİME AZ KALDI! YILLAR GEÇTİ, SABRIMIZ KALMADI!
+1 Kat Hakkımız Gasbedilemez! Bakırköy Ölüme Terk Edilemez!
Kahramanmaraş depremleri dolayısıyla 11 ilimizde yaşanan felaket hepimizi derin bir üzüntüye boğdu. Deprem uzmanlarının defalarca uyarmasına rağmen, zamanında alınmayan önlemler sebebiyle, şu ana kadar, resmi sayılara göre en az 50.399 yurttaşımızı kaybettik. Milletimizin başı sağ olsun diyor, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve yaralılara acil şifalar diliyor, bir daha böyle büyük acılar yaşamamak için toplumu artık bu konuda köklü bir zihniyet değişimine davet ediyoruz.
Halk olarak bundan sonra tek bir kaçak yapılaşma ve imar affı istemiyor, mesleki yeterliliği olmayan kişilere müteahhitlik ehliyeti verilmemesini talep ediyor, zemin etüdünden depreme dayanıklı inşaat tekniklerinin kullanımına ve yapı denetimine kadar her aşamada, Japonya gibi insan hayatını önceleyen bir anlayışın hâkim kılınmasının gerekliliğini bir kez daha vurgulamak istiyoruz.
Unutulmamalıdır ki deprem bir doğal afet, Türkiye’nin gerçeği ve bu coğrafyada onunla birlikte yaşamayı öğrenmek zorundayız. Aksi takdirde dünya var oldukça depremler olmaya devam edecek, ancak biz gerekli dersi ve önlemleri zamanında almazsak, doğal afetlerin felakete dönüşmesi kaçınılmaz.
Tam da bu noktada, buradan hep birlikte tekrar uyarmak istiyoruz: “Kahramanmaraş’ı unutma, İstanbul’u hatırla!” Çünkü beklenen Büyük İstanbul Depremi, riskli yapı stoku ve 16 milyonluk nüfusuyla, maalesef Kahramanmaraş felaketinden kat kat daha ağır bir felakete dönüşmeye aday… Bu aynı zamanda bir milli güvenlik sorunu. En az 4 milyon insanın hayatı tehlike altında ve 1999 Depremlerinden bu yana kaybedilen 24 yıla bağlı olarak, artık zaman kalmadı, uzatmaları oynuyoruz. Bir başka deyişle, hayatlarımız pamuk ipliğine bağlı, yani şans eseri yaşıyoruz.
Peki, beklenen Büyük İstanbul Depremi her an olabilme potansiyeline sahipken, Bakırköy’ün yıllardır yılan hikâyesine dönüşen İmar Planı sorunu neden hala çözülemiyor? Nüfusun yaklaşık %65’i, emekli ve dar gelirli ailelerden oluşan Bakırköy’de, müteahhide verecek ilave bir imar hakkına ihtiyaç varken, çözümü kim engelliyor?
Son 2.5 yılda 5 kat artan inşaat maliyetleri dolayısıyla, devlet desteği olmadan sorunun çözülebilmesi mümkün değil. Bir konut maliyetinin ortalama 1,5 milyon TL, asgari ücretin 8500 TL ve en düşük emekli maaşının 7500 TL olduğu düşünüldüğünde, bir evi ve bir emekli maaşı olan insanlar, binalarını nasıl yenileyecek?
Platform olarak konunun tüm detaylarına hâkimiz ve kimsenin halkı siyasi söylemlerle kandırmasına izin vermeyiz.
Bilindiği gibi, Bakırköy Belediyesi Eski Başkanı Ateş Ünal Erzen döneminden bu yana, önce gerçek kentsel dönüşümü teşvik eden ada bazlı çözümler üzerinde durulmuş, Belediye Başkanımız Dr. Bülent Kerimoğlu’nun ilk seçildiği dönemde de önce ada bazlı dönüşüm ile yola çıkılmış, ancak tüm uğraşlara rağmen istenilen sonuç alınamayınca, 2019 yılı itibarıyla parsel bazlı +1 kat imar artışı çalışmaları başlatılmıştır.
7 Kasım 2019 tarihinde; Osmaniye, Kartaltepe, Zuhuratbaba, Yenimahalle, Sakızağacı, Cevizlik ve Zeytinlik Mahallelerini kapsayan Merkez 7 Mahalle için parsel bazlı +1 kat imar artışı ön gören, 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Plan Notu çalışması, Bakırköy Belediye Meclisi’nden oy birliği ile geçirilmiş, konuyla ilgili halktan çok sayıda imza toplanarak kamuoyu baskısı yaratılmış, ancak ilgili plan notu, 13 Şubat 2020’de, İBB Meclisi’ndeki Ak Parti çoğunluğu tarafından reddedilmiştir.
Platform olarak konuyla ilgili yetkililer aracılığıyla yaptığımız araştırmalara göre, söz konusu Plan Notu çalışmasının herhangi bir eksiğinin olmadığı, ilgili çalışmanın İBB Meclisi’nde, Siyasi Sebeplerle reddedilmiş olduğu sonucu ortaya çıkmıştır.
Gerekçe olarak ise, önce en son 2003’te yapılan, “Bakırköy 1/5000 Ölçekli Demiryolu Kuzeyi ve Güneyi Nazım İmar Planı”nın revize edilmesi ve sonrasında Bakırköy Belediyesi’nin, Plan Notu yerine, 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı’nı çalışarak, İBB Meclisi’nin onayına sunması gerektiği ileri sürülmüştür.
Söz konusu gerekçe kapsamında, İBB İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı’nın uzman Şehir Plancıları, ilgili Nazım İmar Planı’nı, katılımcı plancılık çerçevesinde, halkın görüşlerini alarak ve deprem riskini gözeterek, bilimsel veriler ışığında, genel planlama ilkeleri doğrultusunda, detaylı analiz ve alansal çalışmalar yapmak suretiyle, halkın beklentileri doğrultusunda revize etmiş, Demiryolu Kuzeyi için meri imar planı üzerine (parsel bazlı) +1 kat imar artışı, Demiryolu Güneyi için ise, çatı katın bağımsız bölüm olarak iskânını teklif ederek, Haziran 2021 tarihinde İBB Meclisi’ne teslim etmiştir.
Aynı tarihte, İBB Meclisi’nden, İBB İmar ve Bayındırlık Komisyonu’na havale edilen plan, bu kez de Ak Parti çoğunluğu tarafından komisyonda 17 ay bekletildikten sonra, son anda değiştirilerek İBB Meclisi’nin onayına sunulmuş ve sadece CHP’nin Bakırköylü Belediye Meclis Üyelerinin ret oyuna karşı, İBB Meclisi’ndeki 4 Siyasi Parti Grubunun teamülen aldıkları grup kararına istinaden, 24 Kasım 2022 tarihinde, tadilen oy çokluğu ile onaylanmıştır.
Hemen hemen hiçbir Bakırköylünün ihtiyacını karşılamayan plana göre, özetle:
- Demiryolu Güneyi için hiçbir iyileştirme getirilmemiş,
- Daha önce 5 kattan 4 kata düşürülen Demiryolu Kuzeyindeki bitişik nizam konut alanları aynı şekilde bırakılmış,
- Demiryolu Kuzeyindeki ayrık nizam konut alanları için en az 4 parsel birleşir ve en az 2000 metrekare arsa oluşursa, meri imar planı üzerine +1 kat imar artışı verilmiş,
- Günay, Fildamı, Beyazevler ve Oğuzhan Sitelerinden oluşan sadece 4 site için en az 4 bloğun birlikte yenilenmesi halinde meri imar planı üzerine +1 kat imar artışı getirilmiş,
- Ticaret + konut alanları için ise, sadece İstanbul Caddesi ilk sıra parsellere, meri imar planı üzerine +1 kat imar artışı verilmiş, diğerlerine verilmemiştir.
İlgili plan bölgesinde, parsellerin yaklaşık %72’si 500 metrekarenin altındadır. Ayrıca planın senelerdir hayata geçirilememesi sebebiyle aralarda yenilenen çok sayıda bina mevcuttur.
Dolayısıyla, kendi içinde bile tutarsız ve eşitlik ilkesine tamamen aykırı bir plan ortaya çıkmıştır. İlgili plan, tadilen kabul edildiği şekliyle, Bakırköy’deki riskli binaların yenilenmesini teşvik edecek, gerçekçi, uygulanabilir, bütüncül ve adil bir plan değildir.
Merkez 7 Mahallenin nüfusu 2003’te, 143.000 kişiye göre planlanmıştır. Mevcut nüfus ise yaklaşık 109.000 kişidir. Bakırköy’de nüfus yoğunluğu artmamıştır. Yani, parsel bazlı +1 kat imar artışı teknik olarak mümkündür. Başka ilçelere, teknik açıdan verilemiyor diye, Bakırköy’ün henüz kullanmadığı kanuni bir hakkı teslim etmemek, Bakırköy açısından çok büyük bir adaletsizliktir.
İtiraz gerekçelerimiz, Teknik Ekibimiz tarafından hazırlanan Teknik Rapor ve İtiraz Dilekçelerinde, ayrıntılı olarak ifade edilmiştir.
Plana geniş katılımlı bir İtiraz Kampanyası başlatmak üzere, tüm hazırlıklarımız tamamlanmış olmasına rağmen, şimdi de yaklaşık 4.5 aydır, paftaların yetkililer tarafından imzalanmasını ve planın askıya çıkarılmasını bekliyoruz.
Basınköy, Şenlikköy, Yeşilköy ve Yeşilyurt’u içeren Diğer 4 Mahalle ise, Merkez 7 Mahallenin plan çalışmaları daha öncelikli denilerek, tam 4 senedir bekletilmekte…
Tüm mahallelerde, imar hak kayıplarının iadesi de henüz yürürlüğe girmedi. Dolayısıyla kimse yararlanamıyor ve bürokratik sürecin tamamlanması bekleniyor.
Ancak deprem kapıda, hepimiz endişe içindeyiz ve artık sabrımız kalmadı. Deprem bütün Bakırköy’ü ve İstanbul’u aynı anda etkileyecek. Aylar, yıllar böyle geçerken, şu an bir deprem olsa ve on binlerce insan ölse, bu vebalin altından hiçbir yetkili kalkamaz! Oysaki 2019’dan bu yana geçen son 4 yılda, Bakırköy’de pek çok bina yenilenebilirdi.
Bakırköy Merkez 7 Mahalleye, 2003’te tanınan ve teknik altyapısı ispatlanan, kanuni +1 kat imar hakkını yıllardır vermeyerek ve Diğer 4 Mahallenin planlarını bekleterek, Bakırköylüleri ölüme terk etmeye hiç kimsenin hakkı yok! Kimseden bir lütuf beklemiyor, sadece kanuni hakkımızı talep ediyor ve İBB Meclisi’ndeki tüm yetkili siyasetçileri, görevlerini yapmaya davet ediyoruz. İnsan hayatı, siyasi pazarlık konusu yapılamaz!
1.Derece kent merkezi olması sebebiyle, gündüz nüfusu 1 milyonu aşan Bakırköy, deprem kaynağına yakınlığı ve zemin özellikleri dolayısıyla, en riskli birkaç ilçeden biri, bina yapım yılına göre en riskli 4.ilçe, bina hasar tahminlerine göre ise en riskli 1.ilçe…
Önemli olan, deprem olduktan sonra buna “kader” diyerek, enkaz altında kalıp ölenlere, kimliklerini bile tespit edemeden toplu mezar kazmak ve sonra tüm yıkılan binaları tekrar yapmak değil, deprem olmadan riskli binaları yenileyip, insanların hayatını kurtarmak…
Sonuç olarak, deprem konusunda; Bakırköy Halkı, Muhtarları, Sivil Toplum Kuruluşları, Meslek Odaları, Siyasi Parti İlçe Başkanlıkları ve Bakırköy Belediyesi tek yürek! Bireylerin yaşam ve sağlıklı ortamlarda barınma hakkının, anayasal bir hak olması itibarıyla, bürokratik gecikmelerin devam etmesi halinde, meydana gelebilecek can ve mal kayıplarında, yetki sahibi siyasetçilerin hukuki ve cezai sorumlulukları olduğunu, bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bu anlamda, konuyla ilgili tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı ve bu işin peşini bu defa bırakmayacağımızı da bildiririz.
Seçime az kaldı! Şimdi 2019 Yerel Seçiminde, Cumhur ve Millet İttifakları tarafından Bakırköy’e verilen, +1 kat imar artışı vaadini yerine getirme zamanı… Deprem konusunda ciddi bir programı olmayan ve verdiği vaatleri yerine getirmeyen hiçbir Siyasi Partiye oy yok!
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.